14 Aralık 2013 Cumartesi

Kediler ve Köpekler...

kedi ve köpek tartışmalarında hep kedinin tarafı olurum, oldum. buna da hep, köpeklerin daha sadık, daha zeki olmaları argümanlarıyla karşı gelindi. kedilerin nankör olduğu, ölen sahiplerini bile aç kalınca yediği, ki köpeklerin ölen sahiplerinin yanında günlerce ağladığı filan anlatıladuruldu.

köpeklerin sadıklığı, zekası; bana kedinin anarşistliği ve bununla birlikte olagelen pragmatistliği kadar cazip gelmiyor. kedilerin her zaman karakter sahibi olduklarını düşünür dururum, köpeklerse sahiplerinin karakterleri olurlar.

bir köpeği eğitirsiniz ve topu atarsınız getirir, terliklerinizi getirir, pati ver dersiniz verir. kedi ise genelde 'neyin peşinde bu amk salağı?' diye bakar suratınıza böyle istekler peşinde olduğunuz zaman, topu atarsanız peşinden koşabilir, ama sadece canı istemişse, canı istemezse umrunda dahi olmaz. kedi meraklıdır; gitmek istedi mi gider, gelmek istedi mi gelir. hayatı kafasına göre yaşar, idealist değildir; karnını doyurup, uyumak onun için yeterlidir, düzensiz de olsa bir seks hayatı da varsa, bu şekilde rahatlıkla yaşlanabilir. köpekse görev adamıdır, işine asla geç kalmayan bir memurdur adeta, sahibinin saat kaçta, hangi dakikada eve geleceğini bile aklında tutar ve saygısızlık olmasın diye kapıda bekler filan...

zaten bu nedenle köpekler her zaman kedilerden daha fazla sevilir. çünkü insanlık olarak kainatın en karaktersiz canlıları olan bizler; yemeğini, suyunu, yatacak yerini verdiğimiz birinin bize itaat etmesini, her dediğimizi yapmasını isteriz; yapmazsa da belasını sikeriz. çocuklarımızı da böyle büyüttük, iş yerinde elemanlarımıza da böyle davrandık, hayvanlara mı yapmayacağız bu rezilliği, hatta fazlasını bile yaparız, ne olmuş yani?


(bu yazı 29 ekim 2013 tarihinde yazılmış.)

0 yorum:

Yorum Gönder