14 Aralık 2013 Cumartesi

Dershanelerin Kapatılması Üzerine...

'dershanelerin kapatılması' konusu üzerine ne kadar düşünsem dahi, kapanmalarının en ufak bir kötü tarafını göremiyorum.

öncelikle bu hadisenin bir eğitim reformu olmadığı çok açık, iktidar-cemaat atışmasının (bir nevi aşık atışması :)) sonuçlarından biridir denebilir. iktidar yaklaşan seçime rağmen muktedirliğinin o kadar farkındaki, belli ki bu seçimlerde en ufak bir haraç verme niyetinde değil cemaate. haraç, doğru kelime olmasa da politikada hayır işi olmaz, biri sizin yanınızda yer alıyorsa bedelini, haracınızı ödersiniz. iktidar, dershane yoklamasını yaparak bir nevi gardını aldı ve kaç cephede, ne şekilde, kimlerle savaşacağını görmek istedi, bundan sonra gelecek her hamle bunun ürünü olacaktır. ama bunlar bu yazının konusu değil...

'dershaneler kapatılırsa;' denip söylenen olumsuzluklara bakalım:
- binlerce öğretmen işsiz kalacak...
doğru, lakin geçerli bir gerekçe değil. yanlış bir eylemi, doğru kişilerin yapması eylemin süreğen olmasını makulleştirmez. bununla birlikte teknolojinin getirisi olarak 'gişe memuru' mesleği hayatımızdan komple çıkmış olucak bir kaç yıl içinde, arzuhalci diye bir meslek kalmadı bile; kumarhaneler kapandıktan sonra işsiz kalan krupiyelerin hakkını neden kimse savunmuyor? şeklinde dalga konusuna varacak gerekçelerle cevap verilebilir bu gerekçe için.
- çocuklara, gençlere sosyal alan sağlıyor, sınava hazırlıyor tutarındaki sayıklamalar...
bir kere bunu gerekçe olarak görmek çok komik, bu bir varoluş gerekçesi olamaz. bunu bir misyon olarak kabul edip, bütün türkiye'nin tek bir ağız olup üniversite için şart dediği bir kesinliğin temeli 'etütlerde şakalar falanlar yapıyoruz, kantinde gençler kaynaşıyor...' gibi gerekçeler olmamalı. bu gerekçenin altından devam edip 'yasaklama'nın genel manada yanlış olmasına karşın, bu durumla çelişikliğini nasıl açıklarız diye düşündüğüm vakit aklıma şu geliyor; evde yemek yemişsen, doymuşsundur, bir de gidip restoranda bir şeyler yemeliyim demezsin, ama türkiye'de dershaneler öyle bir önkabulle sahiplenilmiş ki, 'okulda çalıştığınla başarılı olman imkansız, dershaneye de mutlaka gitmek zorundasın' yargısı herkesçe makul bulunmuş vaziyette. bu yargı nasıl aşılır bilmiyorum, dershanelerin kapanması bir fırsat eşitliği doğurur mu? kesinlikle evet, 'nasıl ya? zengin olan özel ders aldırıcak, merdivenaltına inecek, nasıl eşitlik bu?' diyenler için, zengin ile fakir arasında bir fırsat eşitliği hiçbir zaman yok ki zaten, dershane nezdinde olsun; zengin, dershanede tek kişilik özel sınıflarda ders alınan seneliği 10-15 bin olanlarına gidip, ayrı yeten yetmezse evinde de özel ders alan, alabilen bir yetiye sahip. dershaneyi açmışın, kapamışın bu hiçbir şekilde bir fırsatsızlığa mahal vermeyecektir elbette, hatta fırsat eşitliği az da olsa, eşiğine ulaşacaktır, keza asıl fakir dedikleriniz zaten kapısının önünden geçemiyor ki o dershanelerin. hiçbir dershane fakire burs vermiyor, başarılıya burs veriyor sadece; bu bağlamda hiçbir dershanenin başarısız öğrenciyi başarılı hale getirmesi durumu yaşanmıyor zaten, başarılının sırtını sıvazlıyor sadece o kadar.

bütün gerekçelerin haricinde, dershaneler eğitim kurumları olmalarının yanında birer ticarethaneler. dershaneler ve çevrelerinde yaratılan ekonomi pastada müthiş bir pay olarak konuşlanıyor. ve bütün bu oluşumun temeli ne? biri ilkokul, biri lise sonunda girilen iki tane sınav; sınavda ne sorulur, soru; o soruyu hazırlayan kim, senin benim gibi insanlar... şimdi bu önbilgiden sonra denmez mi ki, varoluşunu ne kadar sağlam kılarsan yok oluşun o kadar imkansızlaşır diye. komplo teorisi uydurmak istesem, bu sınavı hazırlayan adamları, dershane karteli ayarlayamaz mı der, geçerim. ama böyle bir düşünceye zaten gerek yok, demem şu; varoluş amacın, belli iki tane sınavı kazandırmak. şimdi, bu sınavı kazandırma işini, bunu şiar olarak bellemiş, bu işe parasını basmış, yaşını başını almış, tecrübeli bir örgütten daha iyi kim başarabilir ki, elbette bu bağlamda alternatifsiz olacaklar ve elbette fırsat eşitliğine değil, eşitsizliğine sebep olucaklar.

daha çok şey, çok gereksiz şey yazılabilir dershanelerle ilgili, ama kimse bana çıkıp da, dershanelerin kapanması yanlıştır'la gelmesin. ya da gelsin, tartışalım bakalım.


(bu yazı 21 kasım 2013'te yazılmış.)

0 yorum:

Yorum Gönder