23 Mart 2014 Pazar

Tatava Yapmadan, Hiçbir Şey Yapmam

Yerel seçimlere 1 hafta kala, biraz tatava yapmak gerektiğini düşünüyorum...

Önce önümüzdeki yegane gerçeğe değineyim, aksi halde yazdığım her şey bu gerekçe sebep gösterilerek yok sayılacak:
 Bu seçim olması gerekenden daha önemli, keza diktatörlüğe meyleden ve bunun için sandıktan çıkan sonuç haricinde hiçbir şeyi umursamayan bir başbakan ve iktidar partisiyle karşı karşıyayız. Bu bağlamda bir nevi yerel seçimin ötesinde, "Bu partiye ve lidere 'evet' mi, 'hayır' mı?" referandumu görüntüsünde aynı zamanda bu seçimler.

 Tamam. Doğru. Haklı bir söylem, ama sorun şurada, biz zaten tatava yapabilecek herhangi bir siyasi birikime haiz değiliz ki! Bu nedenle de, bu seçimde tatava yapmayarak iktidarı geriletebilmek, uzun vadede gene bir kazanıma sebep ol-ma-ya-cak!

 Popüler söylemler çok hoşumuza gidiyor, "Apolitik denen nesli görmediniz mi Gezi Parkı'nda!", "İlkokulludan, yaşlısına herkes alanlarda artık!" vs...

 Apolitik denen nesil, "Atatürk'ü seviyorum." dediği için politik olduğunu sanıyor artık. Bir Müslüman, sadece Müslüman olduğu için bir siyasi cephenin taraflısı. Kürt, Kürt doğduğu için politik bu ülkede. Herhangi bir siyasi birikim, tarih okuması, sosyal-kültürel olayları takip, açıp bir gazete okuma ihtiyacı, ... hiçbiri yok, hiçbirine bir yönelim de yok.  Mesela "Hakan Fidan kimdir? Ne yapar?" Son 3 sene Hakan Fidan adını kaç yüz bin kere duyduk değil mi? Demek ki önemli bir adam bu, peki kim bu? Apolitik yakıştırmasını zül addeden bu Gezi Direnişçisi, bu Ak Gençlik, bu Apo'cu büyük genç kitlenin, ya da soruyu direk muhattabına sorayım, 'tatava yapmayıp basıp geçeceklerin' %5'i merak ediyor mu?  Daha partilere, adaylara, ideolojilere, kurumlara gelmedik bile...

 Tatava yapmadan bunu geçtik diyelim, bir kaç ay sonrasında cumhurbaşkanlığı seçimi olucak, o zaman da büyük ihtimalle tatava yapmamak gerekecek, cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasındaki genel seçimlerde tatava yapma şansımız var mı? Hiç sanmıyorum, o zaman da tatava yapamayız, çünkü tehlike büyük. İlla tatava yapmak isteyen gitsin sınıf başkanlığı seçiminde yapsın tatavasını (mı?)

 İnandığım tek bir şey var, tatava yapmadan iyi hiçbir şey olmaz. Basıp geçerek de bir ülke kurtulmaz. Evet, Akp en kibar tabirle anasını sikti ülkenin, dahasını yapmak istiyor, isteyecek de... Ama 1930'lu yıllarda da değiliz, Ortadoğu'da da değiliz. Türkiye'nin en büyük kazanımı yarım yamalak da olsa Batı'nın çorbasından bir kaşık almış olması. Yani demem o ki, Türkiye bir Hitler Almanyası'na da, bir Kuzey Kore'ye de, bir Mısır'a da istese de, zorlasa da dönüşemez. Bununla birlikte Hitler de, iktidarını tatava yapmadan basanlara borçlu. Kuzey Kore'de hala tatava yapan yok zaten. Batı'nın çorbasını kaşıklamak istersek güzel şeylerden bahsetme şansımız olur, ama elin Avrupalısı tatava yaparak bu günlere geldi işte...

Not: 'Tatava' tanımını 'düşünmek' ile eşdeğer tutarak kullandım çoğunlukla, çünkü verilcek bir oydan önce yapılması gereken tek şey düşünmektir.
Not2: 'Batılılar sanki çok iyi durumda ya!' ukalalığını eleştiriden kabul etmiyorum, istediği ama istediği kadar kötü durumda da olsa; birinci olmak için, birinciyi geçmen gerekir.



0 yorum:

Yorum Gönder